Bir kelimenin tüm hayatımızı ne kadar etkileyebileceğini hiç düşündünüz mü? Gelin, bu yazıda kelimelerin gizli dünyasına dalarak sadece düşüncelerimizi değil, aynı zamanda hayatımızı nasıl şekillendirebileceğini hep beraber bir keşfe çıkalım.
Özellikle ele almak istediğim bir kelime var ki, bu kelimenin büyüsüne ve arkasındaki gerçeğe dikkatinizi çekmek istiyorum. Bunu görmeye hazır mısınız?
Hayatımıza çok güçlü etkisi olan ve gelecekteki hayatımızı hangi yöne götüreceğini belirleyen bu kelime; “NEDEN?”
Peki, hayatımıza önemli ölçüde etki eden bu kelimeyi “NASIL” kullanmamalıyız? Çünkü neden sorusu, bizi her zaman gitmek istemediğimiz bir yöne götürür. Mesela:
1- Bazı soruları cevaplamamızın nedeni de ‘neden’li sorulardır. Neden sorusu, soruları cevapsız bırakır.
2-Çoğunlukla fazla negatif duygular yüklüdür.
Çünkü bizler düşünürken, düşüncelerimize yön vermeye çalışırken, bu düşünceler bizlerde rezonans alanı oluşturuyor. Dolayısıyla bu yolla enformasyonlar alıyoruz ve bunlar da bizim hayatımızı yönlendiriyor.
Biz “neden” diye sorduğumuzda farklı cevaplar alabiliyoruz. Neden sorusunun arkasından gelen cevaplar, genellikle bizi olumsuzluğa götürüyor. Burada soruyu hangi yönde soruyorsak bizim için açıklanamayan bir şey hakkında cevap istiyoruz aslında. Mesela,
“Neden kendimi bu kadar kötü hissediyorum?” diye sorarsanız, birçok cevap almanız mümkün zira birçok neden bulabilirsiniz.
“İşler kötü gidiyor?”, “Param yok!”, “Güvenlik alanını bırakamıyorum!”, “Ailemle sorunlarım var!” gibi kendimizi kötü hissedeceğimiz birçok yanıt alabiliriz.
Bunun yanında pek çok “Neden?” sorusu da sorabiliriz:
“Dünya neden kötüsün?”, “İnsanlar neden haksızlık yapıyor?”, “Neden savaşlar var?”, “Neden ben hep bunları yaşıyorum?” gibi…
Sonucunda da kendimizi kötü hissedeceğimiz birçok cevap bulabiliyoruz.
Aldığımız bu cevaplarla da, farkında olmadan kendimizi aşağıya doğru çekiyoruz ve aynı zamanda içine düştüğümüz durumu onaylıyoruz. Bu da bizleri zayıf olduğumuz yönlere doğru götürüyor. Gittiğimiz bu yön, rasyonelleşmekten uzak bir yığın negatif cevapla baş başa kalmamıza yol açtığı gibi durumumuzu daha da kötüleştiriyor.
Peki, bunun yerine koyabileceğimiz sözcük ne olmalı? “Neden?” sorusunun yerine kullanabileceğimiz hangi sözcük, aradığımız yanıtları bulmamızı sağlar? “Neden?” yerine “Nasıl?” sözcüğünü kullanırsak neler olabilir?
Gelin, birkaç örnekle bir de nasıl sorusunun etkilerine bakalım.
“Şu anda bulunduğun ortamda durum nasıl?”, “Çok daha iyisi nasıl olunur?”, “Bu durumdan nasıl çıkarım?”,
“Yolculuğum nasıl ve nereye gidiyor?”, “Neyi nasıl yapabilirim?”
Nasıl ile başlayan sorular, genellikle bizleri ihtiyaç duyduğumuz yanıtlara götürür ve bu da bizi o anda başka birine dönüştürme ve bizleri yeni bir yere götürme potansiyeli barındırıyor.
Neden sorusunu başkalarına sorduğumuzdaki etkilerine de bakalım isterseniz.
Örneğin,
“Bunu neden böyle yaptın?”, “Neden bu kadar tembelsin?”, “Neden çalışmıyorsun?”
gibi sorular sorduğumuzda aslında farkında olmadan karşımızdaki kişiyi suçlamış, yargılamış oluruz. Tepki yaratan algılarımız, bizlere genelde hep negatif cevaplar ve karşı suçlama olarak geri gelir. Bunun yarattığı suçluluk, kırgınlık gibi durumlar daha çok üzülmemize sebep olur.
Şimdi kendimize dönüp herhangi bir konuda “neden” diye sorup bu sorunun sizi nereye götürdüğüne bakın lütfen.
Bunu geçmişinize ışık tutarak yaptığınızda, bu sorunun arkasında amaçsızlık, acı, yorgunluk, “Her zaman hep böyleler!”, “Hep başkaları yüzünden böyle oldu!” gibi duyguların geldiğini göreceksiniz.
Şüphesiz sorular hayatımıza çok yardımcıdır. Yol gösterir. İhtiyaç duyduğumuz yanıtları almamızı sağlar. İçsel yolculuklarımızı da kendimize sorduğumuz sorular sayesinde yapabiliyoruz. Ancak gerek içsel yolculuklarımızda, gerekse iletişimizde sorularımızı “Neden” yerine “Nasıl” ile değiştirdiğimizde aradaki farkı görecek ve enerjinizin dahi değiştiğini göreceksiniz.
“Hayatım için en iyi enformasyonu nasıl alabilirim,
bunun için ne yapmam gerekiyor?”,
“..……. konuda nasıl çözüm bulabilirim? gibi sorular bizi yeni bir fokusa, yeni bir alana çeker ve bize cevaplar verir.
Nasıl ile başlayan sorular, biz de kalmayıp enerji alanına yayıldığı için o enformasyonların cevaplarını farklı şekillerde alırız.
Şimdi size soruyorum, hayatınızı elinize almak istiyor musunuz? Hayatınıza yeni bir bakış açısı getirmek istiyorsanız, sorularınızı olumlu yönde geliştirecek şekilde değiştirip soru sormadan önce nasıl cevap istediğinizi bilerek sorun!
“Hangi tür cevaplar bana gelsin?”,
“Cevaplar bana ne getirsin?”
İlk etapta cevaplarınız olmayabilir ancak soru şekliniz aranan cevabı belirleyecektir. Sorunun formu, soruş şekli oldukça önemlidir.
Hangi yöne gitmek istediğimize biz karar veririz; duymak, istemek… Bu kadar basit!
Hayata, içeriden sezgisel olarak yanıt vermek için her an dikkatli ve hazır olacağız. Böylelikle yaptığımız her şey iyi olacak. Çünkü bu yolla yargılama ihtiyacından kurtulmuş, kategorize etme ihtiyacından arınmış hayatı, fikirlerimize göre değiştirme dürtüsünden özgürleşmiş ve olup bitenlere açık hale geldik. Tanımlanmamış haliyle hayata açığız. Çünkü biliyoruz ki, var olan tek gerçek budur ve egomuzun körleştirilmiş bir versiyonunu değil, tam da bu saflığı deneyimlemek istediğimizi anladığımız için…
‘Neden’siz sorular ve ‘Nasıl’ın cevapları ile hayatınızı en güzel şekilde yaşamanız dileğiyle…
Tavsiye0 recommendationPublié dans Blog
